YÜKLENİCİNİN AYIBA KARŞI TEKELLÜF (KEFİL OLMA) BORCU
AÇIKLAMA
Yüklenicinin ayıba karşı tekellüf borcu onun eseri teslim borcunun bir tamamlayıcısıdır. Teslim edilen eser yüklenicinin belirtiği ve sözleşmede kararlaştırılan tahsis yönü açısından gerekli vasıfları taşımalıdır. Eğer bu vasıfları taşımıyorsa, yüklenici bundan sorumludur ve sorumluluğun kaynağı yüklenicinin ayıba karşı tekellüf borcudur. (Tandoğan Haluk, Borçlar Hukuku Özel İlişkileri, İstanbul,2010, s.160)
Yükleniciyi ayıba karşı tekellüf borcundan sorumlu tutabilmek için:
- İnşaat tamamlanarak arsa sahibine teslim edilmiş olmalıdır.
- 2. İnşaatta ayıp bulunmalıdır. Ayıp, sözleşmede üzerinde anlaşılan vasıfların veya lüzumlu vasıfların bulunmaması olarak belirtilebilir.(Tandoğan, s.161) Sözleşmede anlaşılan özellikler ile yüklenicinin yaptığı eserin özellikleri karşılaştırılmalıdır.
- Arsa sahibi muayene ve ihbar yükümlülüğünü yerine getirmiş olmalıdır.
Bu koşullar gerçekleştiği takdirde iş sahibinin yükleniciye başvurma hakkı bulunmaktadır. Yargıtay uygulamalarında TBK m. 474-478 arasındaki ayıp hükümlerini uygulamaktadır.
YARGITAY 15. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2020/1263, Karar No: 2021/3148, Karar Tarihi:30.06.2021
Mahkemesi: Asliye Hukuk
Dava, arsa payı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan eksik ve ayıplı işler giderim bedeli ile geç teslim nedeniyle kira tazminatı istemlerine ilişkindir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nın 477/3. ( 818 sayılı BK’nın 362/3.) maddesi, “Eserdeki ayıp sonradan ortaya çıkarsa iş sahibi, gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorundadır; bildirmezse eseri kabul etmiş sayılır.” hükmünü içermektedir.
Yüklenicinin iş sahibine olan borçlarına aykırı olarak, imalini yüklendiği eserin ayıplı olması durumunda; iş sahibi, açık ayıplarda 6098 sayılı TBK’nın 474 ( 818 sayılı BK’nın 359), gizli ayıplarda ise 6098 sayılı TBK’nın 477. ( 818 sayılı BK’nın 362.) maddeleri hükümlerine uygun olarak ihbarda bulunduğu takdirde, 6098 sayılı TBK’nın 475. ( 818 sayılı BK’nın 360.) maddesinde tanınan hakları kullanabilir. Eksik iş, sözleşme ve eklerine göre yapılması kararlaştırıldığı halde tam yapılmayan iştir. Ayıplı eser sözleşmede kararlaştırılan vasıfları veya olmasından vazgeçilmez bazı vasıfları taşımayan eserdir. Diğer anlatımla ayıp, bir malda ya da eserde sözleşme ya da yasa hükümlerine göre normal olarak bulunması gereken niteliklerin bulunmaması ya da bulunmaması gereken bozuklukların bulunmasıdır. Ancak, kasten sakladığı bozukluklarla, usulüne uygun yapılan gözden geçirmede fark edilemeyecek ayıplar için yüklenicinin sorumluluğu devam eder. Eğer, meydana getirilen eserin, teslim alındığı sırada usulüne uygun yapılan gözden geçirme ile var olan bozukluğu görülmemişse, ortada gizli bir ayıbın olduğu kabul edilir. Açık ayıplar, eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz bizzat yapılan veya uzmanına yaptırılan gözden geçirme sonucu saptanınca, uygun sürede (TBK m.474); gizli ayıplar da ortaya çıkar çıkmaz, gecikmeksizin yükleniciye bildirilmelidir (TBK m. 477). Ayıp bildirimi süresinde yapılmadığı takdirde iş sahibi bu ayıbı örtülü olarak kabul etmiş sayılır. Eksik işler bedeli ise ihbar koşuluna ve ihbar süresine bağlı olmaksızın teslim tarihinden itibaren kural olarak beş yıllık zamanaşımı süresinde (TBK m. 147/son ) talep edilebilir. Eğer eser iş sahibinin beklediği amacı karşılamıyorsa kural olarak ayıplı yapıldığı kabul edilir. Ayıp ihbarının yazılı olarak yapılması zorunlu olmayıp süresinde ayıp ihbarının yapıldığı her türlü delille ve tanık beyanıyla dahi kanıtlanabilir. (YHGK’nın 02.02.1979 gün 1977/11-393 E. 1979/80 K. sayılı ve Dairemizin 16.01.2013 tarih ve 2012/5835 E., 2013/129 K. sayılı ilamında bu ilke ve esaslar ayrıntıları ile açıklanmıştır.)
Öte yandan, YHGK’nın 13.05.2009 tarih ve 13-160 E., 185 K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere, ayıp ihbarı kural olarak şekle tabi bulunmayıp içeriği itibariyle ayıptan karşı tarafın haberdar olmasını sağlamaya elverişli her türlü ihbarın, ayıp ihbarı olarak kabulü mümkün olup, tespit dilekçesinin ya da raporunun tebliği işleminin de ayıp ihbarı niteliğinde olduğunun kabulü gerekir.
Mahkemece yapılacak iş; son bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak bedelleri hesaplanan işlerin tek tek değerlendirilerek, bunların ayıplı iş mi, yoksa eksik iş mi, ayıplı işlerin ise gizli ayıp mı yoksa açık ayıp mı olduğunun belirlenmesinin istenmesi, inşaatın davacılara fiilen teslim edildiği tarih itibarıyla açık ayıplarla ilgili teslimden sonra yükleniciye TBK’nın 474. (BK’nın 359) maddesinde öngörülen sürede ihbarda bulunulup bulunulmadığı, gizli ayıplarla ilgili olarak da ayıbın ortaya ne zaman çıktığı, çıkmasından sonra yüklenicinin TBK’nın m. 477. (BK’nın 362) maddesine uygun olarak haberdar edilip edilmediği hususları üzerinde durulması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. ” 30.06.2021.